Hipoglossal sinir 12. kraniyal sinirdir. Vagus sinirinin uyardığı palatoglossus kası hariç dilin tüm intrinsik ve ekstrinsik kaslarını innerve eder. Saf motor nöronlardan oluşan bir sinirdir. Beyin sapında hipoglossal sinir çekirdeğinden çıkan lifler aşağı oksipital kemiğin hipoglossal kanalına doğru ilerler. Bu kanaldan geçerek boynun önünden yukarı dil altına doğru yönlenir. Dilin kasları içerisinde terminal dallarını verir.
Dilin yutma ve konuşma esnasında kullanılan kaslarını kontrol eder. Bu sinir travma, cerrahi veya motor nöron hastalıkları gibi durumlarda yaralanabilir veya fonksiyon kaybına uğrayabilir. Bu siniri tarihte ilk tarif eden kişi antik Yunan döneminde M.Ö. 3. YY'da yaşamış bir anatomist olan Herophilos'dur. Kelime köken olarak hypo (Yunanca: Altta) ve glossa (Yunanca: dil) kelimelerinin birleşiminden meydana gelmiştir.
Hipoglossal sinir beyin sapının alt kısmından çekirdeğinden çıktından sonra ufak sinir kökleri olarak12 olivar çekirdek ve pyramidal çıkıntının arasında bulunan anterolateral oluktan çıkar. Burada subaraknoid alanda ilerleyen sinir hipoglossal kanaldan geçtikten sonra durayı delerek çıkar.34 Hipoglossal kanaldan çıktıktan sonra sinir öne doğru C1 servikal segmentin ön dalı ile birlikte meningeal dalını verir. Daha sonra vagus siniri ve aksesuar sinirin servikal segmenti ile birlikte seyreder5, aşağı doğru internal karotid arter ve internal juguler ven ile birlikte karotis kılıfına paralel uzanır.6
Angulus manbibula seviyesinde digastrik kasın arka kısmından çıkar.7 oksipital arterin etrafından dönerek mandibula altındaki boşlukta ilerler.8 Hipoglossal sinir burada hyoglossusun yanından, stylohyoid kası ve lingual sinirin iç tarafından ilerler.9 Genioglossus kasının derinliklerine dilin ucuna doğru ilerler. Burada içinden geçtiği hyoglossus, geniglossus, styloglossus kaslarını ve dilin diğer ekstrinsik ve intrinsik kaslarına terminal dallar verir.10
Hipoglossal sinir uyarılarını her iki korkteksten alsa da dominant (baskın) yarı küreden (hemisfer) gelen uyarılar daha baskındır.11 Dildeki kas iğciklerinden gelen uyarılar lingual sinir ile trigeminal mezensefalik çekirdeğe gelir.12 Bu çekirdek trigeminal sinirin mezensefalik çekirdeğidir ve baş boyun bölgesinden gelen derin duyuları algılar.
Dosya:Human brainstem anterior view description.JPG|Hipoglossal sinir (12 numara) küçük sinir lifleri olarak, beyin sapındaki oliver çekirdeğin arkasından (13 numara) çıkarlar Dosya:Base of skull 19.jpg|Hipoglossal sinir foramen magnumun yanındaki hipoglossal kanaldan kafatasını terk eder Dosya:Sobo 1909 693.png|Kafatasından çıktıktan sonra vagus sinirinin etrafından dolanarak digastrik kasın arka parçasına gelir Dosya:Slide12ww.JPG|Hipoglossal sinirin seyri boyunca innerve ettiği kaslar
Hipoglossal sinir embriyonun gelişimi esnasında ilk çift oksipital somitlerden gelişir.13 Sinirin bir takım dalları ilk kez gebeliğin 4. haftalarında gözlenmeye başlar ve tek bir dal halini alıp dil ile bağlantı kurması 5. haftada olur.14 Hipoglossal sinir embriyonik dönemdeki beyin sapının taban kısmından gelişir.15
Hipoglossal sinir dilin ekstrinsik olan genioglossus, hyoglossus, styloglossus kaslarını ve intrinsik kaslarını uyarır.16 Bu palatoglossus kası hariç tüm kaslar demektir.17 Hipoglossal sinir saf motor nöronlardan oluşur ve genel somatik efferent sinir olarak tanımlanır. Bu kaslar dilin hareketlerini sağlar.18 Sağ ve sol geniglossus kasları dilin dışarı doğru çıkarılmasını sağlar. Ayrıca dil hareketleri ile ağızdaki salgının temizenmesi ve istem dışı hareketler de kontrol edilir. Hipoglossal sinir çekirdeği aynı zamanda diğer retiküler formasyon çekirdekleri ile bağlantı halindedir ve bu sayede konuşma ve yemek yeme esnasında ortaya çıkan refleks ve istemsiz hareketlerin kontrolu sağlanır.19
Hipoglossal sinir hasarları nadir gözlenir.20 Bir seride gösterilen en sık sebepler sinire bası yapan tümörler ve ateşli silah yaralanmaları olarak bulunmuştur.21 Bunun dışında sinirde fonksiyon kaybı yapabilecek birçok durum vardır. Bunlar cerrahi esnasında sinir yaralanması, inme, multipl skleroz, Guillain-Barré sendromu, enfeksiyon, sarkoidoz veya hipoglossal kanalda bulunan ektatik bir damar olabilir.2223 Yaralanmalar iki taraflı olabilir. Sinir birçok arter, toplar damar ve diğer sinirlerle yakın komşuluk halinde olduğu için sinirin izole olarak yaralanması nadir görülen bir durumdur.24
Hipoglossal sinir muayenesi dilin dışardan görünümü ve hareketlerin kontrolü ile yapılır. İstirahat halinde eğer hipoglossal sinir hasarı varsa o tarafta dilde fasikülasyonlar (kurtçuk hareketine benzer) veya kas kütlesi kaybına bağlı atrofi izlenir. Daha sonra dilin dışarı çıkarılması istenir. Eğer sinirde bir hasar varsa dil çoğunlukla (her zaman değil) bir tarafa doğru deviye olur.25 Sinir hasarı olduğunda dilde ağrılaşma, peltekleşme meydana gelir. Fonksiyon kaybına bağlı konuşma esnasında dil doğru hareket etmeyeceği için seslerin ve harflerin çıkarılmasında problemler ortaya çıkar. Dilin kuvvet muayenesi dilin ağız içinde yanağa doğru ittirilmesi ve muayene eden kişinin hastanın o taraftaki yanağına dışardan bası uygulayarak yapılır.26
Hipoglossal sinir, üst motor nöronlar ile hipoglossal çekirdek içerisinde sinaps yapan alt motor nöronlardan oluşur. Sinirdeki yarlanmanın yerine göre bulgular farklılık gösterebilir. Eğer hasar sinirin kendisinde ise alt motor nöron bulguları izlendir. Dil hasarlanmış olan tarafa doğru kıvrılır.2728 Eğer hasar sinirin üst ileti yollarında ise üst motor nöron bulguları ortaya çıkar. Bu durumda dil hasarın karşı tarafına doğru kıvrılır. Kas kaybı veya fasikülasyon izlenmez. Bu durumda konuşma bozukluğu daha belirgindir.29
Hipoglossal sinir, fasiyal sinir hasarında sinirin onarımında anastomoz yapılarak kullanılabilir. Kısmi fasiyal sinir hasarlarında glossofaringeal sinirin tamamı veya bir kısmı ile anastomoz yapılabilir.
Hipoglossal sinirin tarihte ilk tarifini M.Ö. 3. yüzyılda yaşamış olan anatomist Herophilos yapmıştır. Tanımlandığı dönemde bu isim kullanılmamıştır. Latince hipoglossus kelimesini ilk kez 1733'de Jacob B. Winslow yapmıştır. Daha sonra nervi indeterminati, par lingual, par gustatorium gibi farklı isimlerle anılmıştır. 1778'de Soemmering tarafından nerve hipoglossum magnum olarak isimlendirildi. 1800'de Georges Cuvier tarafından Great hypoglossal nerve olarak adlandırıldıktan sonra en son 1832'de İngilizce olarak Robert Knox tarafından son ismi verilmiştir.30
Orijinal kaynak: hipoglossal sinir. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page